Beslenme Ve Diyet

Beslenme Ve Diyet

Bölüm Hakkında

Beslenme; büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Toplumda genellikle beslenme bir hastalık oluşması durumunda dikkat edilecek bir kavram olarak görülmektedir. Fakat yapılan araştırmalarda bireysel diyet ve sağlık uygulamalarının düzeltilmesi, önlenebilir hastalıkları, sakatlıkları ve erken ölümleri azaltmaktadır. Beslenme yetersizliği ve dengesizliği bazı hastalıkların oluşmasında doğrudan, bazılarında ise dolaylı nedendir. Bu yüzden Grandmedical Hastanesi Beslenme ve Diyet Departmanı olarak beslenme ve diyet üzerine kapsamlı hastalıklarda bireye özgü diyet programları ve beslenme eğitimleri konularında hizmet verilmektedir.

Günümüzde birçok hastalığın önlenmesinde, tedavisi sırasında ve hastalık sonrasında hastanın beslenme durumunun saptanarak, kişiye özgü, yeterli ve dengeli beslenme programları ile takip edilmesi gerekmektedir.

Yatan Hasta Beslenme ve Diyet Hizmetleri 

Diyet ve Beslenme bölümü hasta servise kabul edildikten sonra hekimler ve hemşireler ile multi-disiplener olarak çalışır, hastaya ve hastalığa özgü beslenme programı diyetisyen tarafından planlanarak uygulanır. Belli aralıklarla yapılan vizitlerle hastanın beslenme durumu takip edilir tüm diyet aşamalarında hasta ve refakatçisi bilgilendirilir. Eğer gerekli ise hasta taburcu edilirken gerekli diyet eğitimleri yazılı ve sözlü olarak da hastaya verilir.

Koruyucu Beslenme

Çocukluk çağı beslenmesi

Yetişkinlerde karşılaştığımız birçok hastalığın tohumlarının çocukluk çağında atıldığını biliyor muydunuz? Çocuğunuza ne kadar doğru bir beslenme eğitimi veriyorsunuz, onlara nasıl örnek oluyorsunuz? Okulda beslenmesi doğru yönlendiriliyor mu? Eğer kafanızda soru işaretleri varsa beslenme ve diyet departmanımızdan çocuğunuza, hayatın erken dönemlerinden itibaren nasıl bir beslenme eğitimi verebileceğinizle ilgili danışmanlık alabilirsiniz.

Ergenlik çağı beslenmesi

Ergenlik dönemi, çocukların fiziksel özelliklerini en çok önemsedikleri dönemlerden biridir. Bu yaşlarda eğer doğru yönlendirilmezlerse kulaktan dolma yanlış bilgileri güzellik uğruna uygulayabilirler. Oysa hala büyüme ve gelişme çağındadırlar ve yanlış beslenme sistemleri ileride dönüşü olmayan, kalıcı hasarlara neden olabilir. Ergenlik çağındaki çocuğunuzda bu tarz eğilimler gözlemliyorsanız, hastanemiz diyetisyenlerinden danışmanlık alabilirsiniz.

Gebelik dönemi beslenmesi

Gebe kalmayı mı planlıyorsunuz? Ya da gebe olduğunuzu yeni mi öğrendiniz? Gebeliğiniz süresince hem bebeğin sağlıklı gelişimini sağlamak, hem gereğinden fazla kilo almamak hem de emziklilik döneminizde yapmanız gereken beslenme değişiklikleri ile ilgili departmanımızdan danışmanlık alabilirsiniz.

Tedavi Edici Beslenme

Kalp Hastalıkları

Kolesterol ya da kan yağları yüksekliğinde, besinlerle aldığınız kolesterol ve yağı , diğer besin öğelerinin alım dengesini bozmadan kontrol altında tutmak için gerekli olan tıbbi beslenme tedavisi

Şeker Hastalığı (Diyabet) – Gebeliğe Bağlı Şeker Hastalığı

Kan şekerinizi kontrol altında tutmak, ideal kilonuzu korumak ve şeker hastalığına bağlı oluşabilecek diğer hastalıkları engelleyebilmek için kişiye özel planlanmış tıbbi beslenme tedavisi

Gut Hastalığı

Ürik asit düzeyinizi ideal seviyede tutmak amacıyla planlanmış pürinden sınırlı tıbbi beslenme tedavisi

İdrar Yolu ve Böbrek Taşları

Taş oluşumu genellikle gereken önlemler alınmazsa tekrar edebilen bir durumdur. Bunun önüne geçebilmek için gerekli olan, sizde bulunan taşın cinsine göre planlanmış tıbbi beslenme tedavisi

Böbrek Hastalığı

Böbreklerinizdeki harabiyetin düzeyine bağlı olarak, biyokimyasal sonuçlarınız doğrultusunda, size özel olarak planlanan tıbbi beslenme tedavisi

Beslenme Bozukluğu (malnütrisyon)

Bebeklik ya da yetişkinlik döneminde yanlış beslenme uygulamasına ya da bir hastalığa (kanser, AİDS, barsak hastalıkları vb.)bağlı olarak ortaya çıkabilen bir durumdur. Kişinin tükettiği - tüketebileceği miktarlar ve ihtiyaçları arasında bir denge oluşturmaya yönelik tıbbi beslenme tedavisi

Şişmanlık (OBEZİTE)

Dünyada ve ülkemizde gittikçe artan bir hızla hayatımıza giren bir hastalık olan şişmanlık bizleri ne yazık ki sadece fiziksel olarak değil, kronik birçok hastalığı davet etmesiyle metabolik olarak da sıkıntıya sokmaktadır. Şişmanlık, besinlerle alınan enerji miktarı ile enerji harcanması arasındaki kronik dengesizliğe bağlı olarak beden yağ kütlesinin, yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boya göre ağırlığın arzu edilen düzeyin üzerine çıktığı multifaktöriyel bir hastalıktır. Şişmanlık mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Günümüzde Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde şişmanlık sıklığındaki artış ürkütücü boyutlara varmıştır. Türkiye’de son 10 yılda yetişkinlerdeki şişmanlık oranındaki artış hafif şişmanlık için erkeklerde %19, kadınlarda %27; şişmanlık için erkeklerde %3, kadınlarda ise %30’a ulaşmıştır.

Türkiye’de toplam şişmanlık oranı % 26 civarındadır. Böylesine yaygın ve gitgide artan bir hastalık, vücudumuzdaki sistemlerin büyük çoğunluğunu doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Şişmanlık ile birlikte kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, safra kesesi hastalıkları, bazı kanser türleri, kemik-eklem rahatsızlıkları, solunum rahatsızlıkları, adet düzensizlikleri, kısırlık gibi hastalıkların oluşum riski artmaktadır.

Şişmanlık (OBEZİTE) Nedenleri

  • Kalıtımsal faktörler
  • Enerji alımı ve harcanmasındaki dengesizlikler
  • Fiziksel aktivite azlığı
  • Hormonal etmenler
  • Psikolojik sorunlar

Şişmanlık Saptanması

Şişmanlığın teşhisinde birçok yöntem kullanılmaktadır. Bunlar arasında en pratik ve sık kullanılan yöntem Beden Kitle İndeksi (BKI) adını verdiğimiz formüldür. Bu formüle göre beden ağırlığınız hakkında bir fikir edinmek için ağırlığınızı (kg), boyunuzun metre cinsinden karesine (m²) bölüp aşağıda ki skalada hangi bölüme girdiğinize bakmanız yeterlidir.

BKI Ağırlık (kg) / Boy (m²)

BKI DEĞERLERİ;

18.9 kg/m2’nin altında olanlar - ZAYIF

19-24.9 kg/m2’nin arasında olanlar - NORMAL

25-29.9 kg/m2’nin arasında olanlar - TOPLU (HAFİF ŞİŞMAN)

30-34.9 kg/m2’nin arasında olanlar - ŞİŞMAN (OBEZ) (SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİ !)

35-üzeri olanlar - AŞIRI ŞİŞMAN (SAĞLIK AÇISINDAN ÇOK RİSKLİ)

Çoğumuzun evlerinde, zaman zaman kendimizi tarttığımız, garip sesler çıkaran o ufak basküllerden vardır. Kilomuz konusunda ne kadar hassassak o kadar sık çıkarız o basküllerin üzerine. Baskülün tam ortasında tek çizgi gibi duran o plastikten her çıkışımızda birçok rakam geçer ve her geçen rakam bize olmadığımız kiloları gösterir. Şu geçen rakam evlendiğim zamanki kilom, şu geçen ilk doğumdan önceki, şu geçen arabayı almadan önceki kilom, şu geçen askere gitmeden önceki kilom ve o beyaz plastik çizgi bir yerde durur. Eğer bu rakam bize yalnız tartılma ihtiyacı hissettirecek kadar yüksekse şu cümleler kurulmaya başlanır.

  • Bakıyorum herkes kadar yiyorum, onlar zayıf; ama ben ne yesem yarıyor,
  • Az yemek yemeğe çalışıyorum; ama sonra birden dayanamayıp yemeğe saldırıyorum, bir türlü kendime engel olamıyorum,
  • Gerçekten çok yemiyorum, sabah ve öğle öğünlerinde yemek aramıyorum; hatta unuttuğum bile oluyor ama akşamları kontrolden çıkıyorum,
  • Karnım tokken bir bakıyorum buzdolabının önündeyim,
  • Sinirlenince çok yemek yiyorum.

Bizim için şişmanlık kontrol edemediğimiz tarafımızın galibiyetidir. Kendimizi bol bol suçlar yiyecekler karşısında beceriksiz, yetersiz ve güçsüz hissederiz. Toplumumuzda şişmanlık gittikçe artan bir hızla yaygınlaşmaktadır. Burada sosyal hayatımızda, şehir kültürüyle şekillenen değişiklikler oldukça önemlidir. Zayıflama diyet tedavileri de bu artan hızla beraber oldukça popüler bir konu oldu. Bu popülerlikle birlikte bilim dışı birçok yanlış bilginin toplumumuzu yanlış yönlendirdiği gözlemlenmektedir.